Yerleşik yaşama geçişin ilk belirtilerinden birinin tarım olduğu bilinmektedir. Hatta sosyal bilimlerde kültürün ilk adımının tarım olduğuna dair bir kabul vardır. Buğday Sümer’lerden günümüze temel tarım ürünleri arasında ilk sırada yer almıştır. Buğday unundan yapılan ekmek, tüm dünya halkları için birleştirici, ortak bir temel besine dönüşürken, çağlar içinde de önemli bir sembol haline gelmiştir. Öyle ki, günümüz dünyasının küresel sorunlarının başında gelen küresel iklim krizi ve kısa zaman önce başlayan savaş buğdayın hayatımızdaki önemini bir kez daha kanıtlamıştır. Savaş sürecinde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti buğdayın savaş bölgesinden dünyaya geçişinde son derece kritik bir insani ve diplomatik çaba sergilemiştir.
“Milli ekonominin temeli tarımdır” diyen Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’da tarımın gelişmesi ve modernleşmesi amacıyla başlattığı yolda 15’inci Ulusal Tarım Ekonomisi Kongresi’ni düzenliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 100. yaşını kıvanç ve geleceğe dair büyük bir umutla kutladığımız bu yıl kongremizin sanat ayağını oluşturan sergimizde, atamızın “Yurtta barış, dünyada barış” felsefesi doğrultusunda, uluslarımızı birleştiren buğday sembolünü işlemek istedik. Bizlere kendi gözünüzden ve tarzınızda bir buğday betimlemesi yapmanızı, böylece diğer sanatçılarımızla birlikte kadim ve değerli buğdayın hikayesini yazmamızda bize katkı vermenizi içten dileklerimizle rica ederiz.